Bizden ve Dünyadan Haberler

TÜRKİYE EMİSYON TİCARET SİSTEMİ’NİN  BİR ÖN ANALİZİ

Haber Tarihi: 22.02.2024

İstanbul Politikalar Merkezi–Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi tarafından Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi’nin bir ön analizin gerçekleştirilerek yayınlanmıştır. Dünya genelinde 36 ETS girişiminin uygulanmakta olup, planlanmakta olan 3 ve değerlendirme aşamasında olan 22 ETS girişimi bulunduğu belirlenmiştir. Bu girişimlerden Çin Ulusal ETS 4.5 GtCO2 e ile küresel emisyonların %8.9’unu kapsayarak en büyük paya sahiptir. İkinci sırada AB ETS 1.4 GtCO2 e ile küresel emisyonların %2.7’sini oluşturmaktadır.

Tahsisat fiyatlarının 96 (AB ETS) ile 1 ABD doları (Saitama ETS-Japonya) arasında değiştiği ve 2023 yılında ortalama fiyatın 2 ABD doları olduğu belirtilmiştir. ETS girişimleri ile toplam 65.6 milyar ABD doları gelir elde edilmiştir.

Türkiye’de ETS pilot dönemi, ulusal tahsisat ilanıyla birlikte 15 Ekim 2024 tarihinde başlayarak iki yıllık geçiş döneminin ardından, ilk uygulama aşaması 15 Ekim 2026’da başlayacaktır. ETS pilot aşamasında Türkiye Ulusal İzleme, Raporlama ve Doğrulama (IRD) Sistemi’ndeki C kategorisinde olan tesislerin kapsanacağı açıklanmıştır. C kategorisi tesisleri 500 ktCO2e’den yüksek emisyon üreten tesisler olup, IRD emisyonlarının %92,1’ini oluşturmaktadır.

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) sera gazı emisyonlarına bir üst sınır belirlenmesi ilkesine dayalı olarak çalışır ve tahsisatların alınıp satılması ile sera gazı emisyonları sınırlandırılmaktadır. Üst sınırın düzeyinin ve gelecekte izleyeceği patikanın (artma/azalma) doğru bir şekilde belirlenmesinin önemli olduğu belirtilmiştir. Üst sınırın olması gerekenden yüksek belirlenmesi halinde, emisyon azaltımına yönelik teşvikleri azaltacak düşük bir karbon fiyatı oluşmasına neden olacağının altı çizilmiştir.

ETS uygulamasında sınırın Nisan 2023’te duyurulan Ulusal Katkı Beyanı’nda öngörülen emisyonlarla paralel biçimde artırılacağı duyurulmuştur. Sınır belirlenirken kullanılan emisyon patikasının önemi vurgulanarak, tarihsel trend ve Ulusal Katkı Beyanı’nındaki öngörünün farkı belirlenmiştir. Yapılan analiz sonucunda iki öngörü arasındaki farkın 2027 yılında 17 MtCO2e olup, ETS uygulanırken tesislerin fazladan bu tahsisata sahip olabileceği belirlenmiştir. Tahsisatta arz fazlasının haksız kazanç oluşmasına sebep olabileceği vurgulanmıştır. Bu haksız kazanç, kullanılmayan tahsisatların piyasada para karşılığı satılması, ve katlanılmamış olsa da karbon maliyetini fiyatlara yansıtılarak oluştuğu belirtilmiştir. ETS’nin etkili ilerleyebilmesi için ücretsiz tahsisatın düzeyinin ve kapsamının asgaride tutulması tavsiye edilmiştir. Üst sınırın arttırılması yerine mutlak olarak düşürülmesinin, ETS piyasasında karbon fiyatının karbonsuzlaşmayı teşvik edecek düzeyde oluşmasını sağlayabileceği belirtilmiştir.

Raporun tamamı için: https://ipc.sabanciuniv.edu/Content/Images/CKeditorImages/20240221-14021297.pdf